25 Şubat 2008 Pazartesi

Şevval Sam: Sek



İyi Geceler Arkadaşlar!

Bu gece harika bir albüm aldım. Türk Sanat Müziği'ni sevenler bayılacaklardır. Şevval Sam'ın son cd'si. İçindeki eserler aşağıdadır.

İyi dinletiler!

Ay-lin:)

ŞARKILAR

1 Hicaz Peşrevi 02:02
2 Söyleyemem Derdimi 03:09
3 Şimdi Uzaklardasın 03:34
4 Kapıldım Gidiyorum 02:52
5 Hastayım Yalnızım 03:42
6 Ah Edip İnlerim (Neyleyim Köşkü) 04:28
7 Bir Fırtına Tuttu Bizi (Selanik Türküsü) 02:58
8 Muhabbet Bağına Girdim 03:09
9 Klarnet Taksimi 01:19
10 Ömrümüzün Son Demi 04:18
11 Böylemi Esecekti 04:21
12 Talihin Elinde Oyuncak Oldum 03:42
13 Ölürsem Yazıktır 02:15
14 Güzel Bir Göz Beni Attı 03:16
15 Kimseye Etmem Şikayet 03:03
16 Kanun Taksimi 01:58
17 Benzemez Kimse Sana 02:36
18 Menekşe Gözler Hülyalı 03:27
19 Ninni (Ah Yine O Menekşe Gözler) 04:11
20 Bir Bakış Baktın (Bağdat Yolu) 04:51

Kantolar'da Öten Maviş :)


Sonunda Maviş'im öttü :) Kantolar'da. İcra edenler Nurhan Damcıoğlu, Suzan Bizimer ve Şener Şen. Sera Yapımcılık'tan piyasaya çıkmıştı .
Bu gün camdan güzel bir hava olduğu görünüyordu. Ama dışarı adım atmaya fırsatım bile olmadı (çöp dökmenin dışında). Bir haftadır arşivleme çalışmalarım vardı. Üniversite 1. sınıf kitaplarım, defterlerim, notlarım, katıldığım konferanslar, vs gibi ve kitaplıklarımın raflarını içerik düzenleyerek: Bir raf Türkiye-AB ilişkileri, diğeri Çeviribilim, bir başkası dünya mutfakları derken 30 raf düzenledim ve zafer benimdir :)
Bu pazar günü de sabahtan beri temizlik, çamaşır, yarına yemek derken saat oldu 22:00. Ancak oturdum master okumalarımın başına. Spor yapsam bu kadar yorulmazdım herhalde... Bir ara verdim saat olmuş 00:12. Daha çok okuma var. Sabır, sabır, sabır...
Öte yandan, evimde gün boyu müzik çalıyor. Vanessa Mae'nin albümlerini dinledim. Bir ara, canım oynamak istedi. Kantolar'ı koydum. En sevdiğim Koşa Koşa :) :)
Maviş de ötmeye başlamasın mı? :) Çok sevindim. Perşembe günü onu kuşçudan aldığımdan beri hiç ötmemişti. O da sevdi Türk müziğini. İki günlüğüne -çamaşırlar kuruyuncaya kadar- evde uçuş yasağı koydum ona üzülsem de... Maviş'in de kafesinin tabanındaki gazeteyi ve suyunu iki günde bir değiştiriyorum. Alkolsüz ıslak havluyla da kafesini ve çubuklarını siliyorum. Bu gün gaga taşını keşfetti. Halen kemiriyor :)

İyi geceler!

Ay-lin:)

23 Şubat 2008 Cumartesi

PROF. DR. OKTAY SİNANOĞLU'NDAN 'İLERİSİ İÇİN' VE 'NEDEN TÜRKÇE GİDERSE TÜRKİYE GİDER?'




Aylin Yavaş, Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ve Prof. Dr. Ömer Gök

Bahar gibi bir hava vardı İstanbul'da bu gün ve Oktay Sinanoğlu Hoca'mızın bilim sofrasında olmak harikaydı...

Ay-lin:)

Yazı için tıklayınız: http://www.uzunkopruadalet.com/aylin_yavas.php

Maviş'le Bir Günümüz :) :)

Merhaba Arkadaşlar!

İlk gün onu arkadaşlarından ayırdım mı diye içim içimi yeyiyordu?... Sanki bana kırılmış gibi bakıyordu... Cuma sabahı okula giderken, aklım Maviş'teydi. Eve gelene kadar onu özledim. Aramızda bu kadar yoğun bir sevgi olacağını tahmin etmemiştim. Bana alıştı. Elime geliyor ve omuzumda duruyor sürekli. Beraber bulaşık yıkadık, yemek yaptık, vs. Ama yumurta yemedi sabah kahvaltısında. O omuzumda olunca, korkmasın diye daha yavaş hareket etmeye başladım. Fark ettim ki ben evde hiç oturmuyormuşum :) Maviş, beni sakinleştirdi sanki... Sürekli onunla muhabbet ediyorum. O daha karşılık vermese de inanıyorum ki bir gün sahibi gibi konuşkan olacak :) Ballı krakerini, gaga taşını, törpü çubuğunu da taktım kafesine; bir de suluğuna damlasını damlattım. Yoğun ilgi görüyor benden. Yukarıdaki fotoğrafı da mutfakta omuzumdayken cep telefonumla çektim. Keşke daha önce hayatıma girseymiş; inanılmaz mutluluk veriyor insana...

Sevgiyle Kalın!

Ay-lin:)

Not: Foto. eklenecektir.

22 Şubat 2008 Cuma

Ev arkadaşım: Maviş :) :)



Merhaba Arkadaşlar,

İstanbul'da güneşli ve harika bir hava vardı. İçim enerji dolu her zamanki gibi. Diğer yandan, bu gün hayatıma bir yaşam pırıltısı katıldı. Bir yavru. Daha bir aylık, erkek bir muhabbet kuşu. Adı Maviş:)O kadar masum bakıyordu ki aşık oldum ona, artık ev arkadaşım oldu. Arkadaşlarının arasındaki en haraketlisiydi ama eve geldiğinden beri sesi çıkmıyor..:( Galiba zamana ihtiyacı var hayatıma ve bana alışmasına...

Çocukluğumdan beri pek çok kez kuş bakmıştım. Artık çalışıyorum. İşteyken o yalnız kalacak, çok düşündüm ona haksızlık mı edeceğim diye? Öte yandan, işten eve gelirken evde beni bekleyen bir canlı olacak. Bol bol muhabbet edeceğiz artık. Yukarıda koyduğum fotoğrafı internetten aldım. Flash gözlerine zarar verir diye fotoğrafını çekmedim. Ne de olsa bir bebek :) Hayatıma hoş geldin bebeğim; Maviş'im :) :)

Yazı eklenecektir. Ay-lin:)

Çocuklarımız Ölmesinler!

Yazı eklenecektir. Ay-lin:)

17 Şubat 2008 Pazar

15 Şubat 2008 Cuma

‘Bir yerlerde yürekleri yalnız birbirleri için atan tüm sevgililer için...



'Aşk, kuru bir toprak parçasında ve en zor koşullarda bile büyüyüp, gelişebilir. O tüm mevsimlerin en güzel çiçeğidir...

Bazen biriyle tanıştığınızda, onun hakkında çok şey bildiğinize dair bir duyguya kapılırsınız ya da tüm benliğinizi müthiş sıcak bir çekim dalgasının kapladığını duyumsarsınız. Bir de bakarsınız, onunla şimdiye değin hiç karşılaşmadığınız halde yığınlarca ortak özelliğiniz varmış... Hayatınızdan kimler kimler geçmiştir, ne sevdalar, ne aşklar yaşamışsınızdır, ama şimdi durum farklıdır. Sanki, "çocukluğundan beri bugüne, onunla karşılaşmaya hazırlanmışsınız" gibidir. Sonra, ben hayatımın aşkını buldum, dersiniz. İşte o, sizin eşruhunuzdur ve kader, bir şekilde eşruhların biraraya gelmesini sağlar. Her türlü güçlüğe ve karşı koymaya rağmen biz onlarla karşılaşacağız... "Eşruhların Dansı", birçok yaşamlar boyunca birbirini arayan iki evrensel aşığın, Elizabeth ile Pedro'nun gerçek yaşamöyküsünü anlatmaktadır... ‘Burada’ ya da ‘orada’, bir yerlerde, yürekleri yalnız birbirleri için atan tüm sevgililer için...'*

Yazarı Brian L. Weiss olan ve orjinal adı 'Only Love Is Real-A Story of Soulmates'i Aysel Çobanlı Türkçe'mize 'Eşruhların Dansı' adıyla kazandırmış. Yazarın da çevirmenin de yüreğine sağlık... Kitabı bitirdiğinizde yüzünüzde tatlı ve tarif edilemeyen bir gülümseme oluşuyor...

Evrensel aşka inanan herkesin eşruhunu bulması dileğiyle!

Sevgiyle Kalın!

Ay-lin:)

* Eşruhların Dansı'nın tanıtım yazısıdır.

3 Şubat 2008 Pazar

Tekrar Ankara'da Yaşamak Dileğiyle!



Bir hafta Ankara'da olmak ilaç gibiydi... 23:59'da İstanbul'a yola çıkarken gözyaşlarım süzülüyor... Buradan ayrılmak istemiyorum. Çok mutluyum: Komşularımı, arkadaşlarımı, hocamlarımı, vs çok özlüyorum... Bir gün 'huzur' bulduğum başkentimize geri dönmeyi diliyorum...

Sevgilerimle,

Ay-lin:)

Not: Kısmetse Salı akşamı Uzunköprü'deyim; 10 Şubat akşamı da İst.'da olacağım. Göçebeler gibi yaşadığımdan, e-postalarıma düzenli bakamıyorum. Yanıtlardaki gecikmeler için lütfen kusura bakmayınız :)

Elveda YTÜ ve İstanbul, merhaba BANÜ ve Bandırma!

                                                   Yaklaşık 15 yıl  #ARGEdeLiderYTÜ ’de (ve bir yıl dünyanın en saygın üniversitelerinden Co...