8 Nisan 2008 Salı

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Mekatronik Mühendisliği Kuruldu!


Merhaba Arkadaşlar,

Mekatronik Mühendisliği hakkında bir paylaşımım:
http://www.uzunkopruadalet.com/aylin_yavas.php

Özellikle bu yıl ÖSS'ye gireceklere duyurursanız, mutlu olurum:
Yıldız Teknik Üniversitesi' nde Mekatronik Mühendisliği Kuruldu!

Sevgilerimle!

Ay-lin:)

-------------------------------------------------------------------------------------

Edirne Uzunköprü Adalet Gazetesi
‘GÖZLEM’
Öğr. Gör. Aylin YAVAŞ,
Yıldız Teknik Üniversitesi
E-posta: aylinyavas@gmail.com


Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Mekatronik Mühendisliği Kuruldu


Bu yazının amacı hem ‘Mekatronik Mühendisliği’ni tanıtmak hem de Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi bünyesinde ‘Mekatronik Mühendisliği’ kurulduğunu paylaşmaktır. Bölüm, 2008-2009 akademik yılında alacağı 30 birinci, 30 ikinci öğretim lisans öğrencisiyle akademik yaşamına başlayacaktır.

Mekatronik Kavramı ve Mühendisliği Hakkında Genel Bilgiler

‘Mekatronik’ kavramı, ilk kez 1969 yılında Japonya’nın Yaskawa Elektrik Şirketi’nde görevli bir mühendis tarafından elektrik motorlarının bilgisayarla kontrolünün sağlanması için kullanılmıştır. ‘Mekatronik’ sözcüğü, “mekanik” ve “elektronik” kelimelerinin uygun bir şekilde parçalanması ve bu parçaların birleştirilmesi ile elde edilmiştir. ‘Mekatronik’ sözcüğü, mekanizmanın “meka”sı ile elektronik sözcüğünün “tronik” kısımlarının birleştirilmesinden oluşmuştur. Böylece bir Japon icadı olarak buradan yola çıkan ‘mekatronik’ kavramı, yıllar içerisinde ilerleyerek tüm dünyaya yayılmış ve günümüzün mühendislik literatürüne, üzerinde en çok konuşulan bir kavram olarak yerleşmiştir.

‘Mekatronik’, ağırlıklı olarak tasarım ile ilgili bir kavram olarak ele alındığından, doğal olarak ilgili tanımlamalarda, mühendislik boyutunun özellikle ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Bunun için öncelikle ‘mühendislik’ ve ‘Mekatronik Mühendisliği’ kavramlarının açıklanmasında yarar vardır.

‘Mühendislik’, genel olarak, kuramsal doğruluğu kanıtlanmış kavramların uygulamaya aktarılmasındaki güçlükleri ve sorunları aşma etkinliği olarak tanımlanır. ‘Mekatronik Mühendisliği’ ise kısaca, mühendislik ilkeleri içinde, makina, elektrik/elektronik mühendisliği ve bilgisayar teknolojisinin eş amaçlı tümleşik bir yapıda gerçekleştirilmesi ve uygulanması olarak tanımlanabilir. ‘Mekatronik Mühendisliği’, makina, elektrik-elektronik mühendisliği ve yazılım teknolojisinin, bir ürün içinde birleşmesi, bütünleşmesini kapsayan bir mühendislik dalıdır. Bu üç mühendislik konusunun bir ürün üzerinde bütünleşmesi, ‘Mekatronik Mühendisliği’nin temel ilkesidir. Bu ilke, eğitimin ve tasarımın başlangıcından itibaren, bu mühendislik dallarının bir arada bulunmasını gerektirmektedir. Klasik makina ya da elektrik mühendisliği eğitimini görmüş bir kişinin ‘mekatronik’ ürünler üretmesi beklenmemelidir. Bunun için kişinin makine, elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliğinin ilgili konularının, bir eğitim sistemi içinde öğütülmesinden oluşmuş ‘Mekatronik Mühendisliği’ eğitimi almış olması gerekir (http://mechatronics.atilim.edu.tr/mece-main.htm ).

‘Mekatronik Mühendisliği’, disiplinler arası bir dal olmasından dolayı özellikle ülkemizde sanayicinin tercih ettiği mühendisleri yetiştiren bir bölümdür. ‘Mekatronik’ bölümünü oluşturacak disiplinler ve detayları aşağıdaki gibidir:

— Mekanik Sistemler (Bilgisayarlı Tasarım, Bilgisayarlı Üretim, Boşluksuz ve Hassas Çalışan Mekanik İletim Sistemleri)
— Kontrol Sistemleri (Kontrol Sistem Tasarımı, Gerçek Zamanlı Kontrol)
— Bilgisayar Sistemleri (Algoritma Uygulaması-Kodlama, İletişim Protokolü Oluşturma ve Gerçek Zamanlı Programlama)
— Elektrik-Elektronik Sistemler [Eyleciler (motorlar vb) ve Duyucular (sensörler), Analog/Dijital, Dijital/Analog Kartlar, Bilgi Toplama ve Derleme Kartları]

Türkiye’deki Mekatronik Eğitimi

‘Mekatronik’ eğitimi, dünyada olduğu gibi ülkemizde de her geçen gün gelişmektedir. Fakültelerde, Meslek Yüksekokulları’nda, Meslek Liseleri’nde ‘mekatronik’ bölümleri ve programları açılmakta ve öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Sabancı Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi’nde ve geçtiğimiz Aralık ayında da Yıldız Teknik Üniversitesi’nde mekatronik mühendisliği eğitimi açılmıştır.

Meslek Yüksekokulları düzeyinde ise Sakarya Üniversitesi Adapazarı Meslek Yüksekokulu, Kocaeli Üniversitesi Gebze Meslek Yüksekokulu, Gaziantep Üniversitesi Gaziantep Meslek Yüksekokulu, Trakya Üniversitesi Tekirdağ Meslek Yüksekokulu, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Zile Meslek Yüksekokulu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çan Meslek Yüksekokulu ve Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksekokulu’nda ‘mekatronik’ programları açılmıştır.

‘Mekatronik’ sistemler, mekanik, elektrik ve elektronik bileşenlerden oluşan; ön verileri algılayıcı sensörleri, bu verileri yorumlayan ve işleyen mikroişlemcileri ve sonunda bu veriler doğrultusunda gerekli tepkileri veren aktüatörleri olan sistemlerdir. Günümüzde tüketim malı olarak yaygın kullanım gören, günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiş fotoğraf, video, fotokopi ve çamaşır makineleri ile CD’ler gibi 'akıllı ürün'lerin tümü, sensörleri, bilgisayar kontrol ve aktüatör mekanizmaları ile en basit ve tipik ‘mekatronik’ sistem örnekleridir. Algılayabilen, akıl yürüten, karar veren ve bu karar yönünde hareket eden otomatik makinelerdir. Mekatroniğin en yaygın uygulama alanları aşağıdaki gibidir:

• İmalat Teknolojileri (bilgisayar denetimli tezgâhlar, robotlar vb.)
• Otomotiv Endüstrisi (ABS fren sistemleri, bilgisayar denetimli motor verimlilik ölçüm cihazları)
• Uzay Teknolojisi (uzay araçlarının denetimi)
• Savunma Sanayi (roket sistemleri, uçak kontrol sistemi)
• Malzeme İşleme (kimyasal prosesin kontrolü, metal, komposit ve plastik malzemeler)
• Görüntüleme ve kayıt endüstrisi (kamera, fotoğraf makinesi)
• Tıp endüstrisi (tahlil üniteleri, görüntüleme cihazları vb.)
• Kopyalama makineleri (fotokopi, ofset makineleri)
• Tüketici ürünleri (elektrikli ev aletleri, ofis cihazları, spor aletleri vb.)
• Bankacılık (para çekme makineleri, kredi kart okuma cihazları vb.)

Türkiye’de birçok firma ‘mekatronik’ ürünler satmakta ve kısa süreli (3-5 gün) ‘mekatronik’ kursları vermektedir. Bunlar da genelde pazarlanan ‘mekatronik’ ürünler kapsamında olup aşağıdaki gibidir:

Hidrolik-Pnömatik Eğitim Setleri ve Seminerleri;
Motor (AC, DC Servo, Adım) ve Kontrol Elemanları,
Programlanabilir Mantık Denetleyiciler (PLC), Mikroişlemciler, Bilgisayarlar;
Kuvvet, Tork, Hız, İvme, Sıcaklık, Seviye, Debi vb. Fiziksel Büyüklük Algılayıcıları ve Ölçüm Elemanları;
Analog-Digital Dönüşüm Kartları;
Bilyalı Vida, Trigger Kayışlı İletim Mekanizmaları;
Robotlar, Proses Kontrol (sıcaklık, seviye, basınç vb.) cihazları seminerleri;
Masa Üstü CNC Tezgâhlar, CAD-CAM Programları, Scada Programları, Uzaktan Kontrol Sistemleri vb.

Endüstride bazı mekatronik elemanlar hazır alınabileceği gibi, bazıları da özel olarak amaçlar doğrultusunda tasarlanabilir ve geliştirilebilir.

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü

Yukarıdaki temel tanımlamalar ışığında, Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi ‘Mekatronik Mühendisliği’ Bölümü; makine, elektrik, elektronik ve bilgisayar mühendisliklerini anlamlı bir bütünlük içinde öğrenciye sunmayı; böylece 'akıllı' bir elektro-mekanik sistem oluşturabilmek için gerekli alt teknolojileri kullanabilecek veya bu alandaki uzmanlarla iletişim kurarak ürün tasarımını gerçekleştirebilecek mühendisleri yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Mühendislik tasarım ve çözümlemelerinde çeşitli Bilgisayar Destekli Tasarım araçlarından yararlanılması ile laboratuar ortamlarında gerçekçi mühendislik problemlerinden yola çıkmak suretiyle öğrencilerin karmaşık tasarım ve uygulama sorunlarıyla yüz yüze getirilmesi, ‘Mekatronik Mühendisliği’ bölümünün en önemli hedefleri arasında yer almaktadır.

Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesine değişik bölümlerde, Makine Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinde ‘Mekatronik Mühendisliği’ alanına giren konularda uzmanlaşmış araştırmacılar bulunmaktadır. Öğretime başlarken bu bölümlerden destek alınacak, ilerleyen yıllarda bölümün kendi kadroları oluşturulacaktır. Bölüm, 2008–2009 akademik yılında, ilk öğrencileri ile tanışacaktır (www.yildiz.edu.tr).

Diğer yandan, Atılım Üniversitesi (Ankara), Üretim Mühendisliği Bölümü, Mekatronik Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Erden’in Bilim ve Teknik dergisinde Mekatronik Mühendisliği’nin geleceğini Türkiye şartlarında nasıl gördüğünü şu şekilde değerlendirmiştir: ‘‘Mekatronik Mühendisliği’, teknolojik gelişmeler sonucunda doğan ve gelişen bir mühendislik koludur. Bu teknolojik gelişim süreci halen gelişerek devam etmektedir. Bu süreç ile oluşan bilgi birikimi ve gelişen bu teknoloji giderek günlük yaşamımızda daha çok uygulama bulmakta, önceleri çok pahalı olan uygulama örnekleri giderek günlük uygulama için kabul edilebilir ekonomik sınırlar içine girmektedir. Bu gelişime Türk firmaları ve halkımız seyirci kalmamıştır. Gelişen tüketici bilinci ile ‘mekatronik’ nitelikler taşıyan ürünler daha çok ilgi görmekte ve satılmaktadır. Firmalar açısından da ‘mekatronik’ nitelikli ürünler sayesinde ürün yelpazeleri genişlemiş ve daha ekonomik ürünler üretebilmişlerdir. Bu durumda ‘mekatronik’ nitelikli ürünlerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye pazarında da daha çok tüketileceği, daha yaygın kullanılacağı açıktır.
Türkiye'de bugüne kadar üniversite düzeyinde ‘Mekatronik Mühendisliği’ eğitimi olmaması nedeni ile firmalar çoğunlukla makine ve elektronik mühendisliği eğitimi almış kişilerin eksiklerini ek eğitim ile tamamlayarak ‘mekatronik mühendisi’ olarak çalıştırmakta idiler. Doğal olarak ‘Mekatronik Mühendisliği’ eğitimi almış kişilerin mühendis olarak çalışmaya başlaması ile bu durum düzelecektir. Halen yapılmış sağlıklı bir çalıma olmamakla birlikte Türkiye'deki ‘mekatronik mühendisi’ ihtiyacını, halen üniversitelerimizde var olan ‘Mekatronik Mühendisliği’ eğitimi kapasitesi ile karşılamak mümkün görünmemektedir. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda ‘mekatronik mühendisi’ açığının devam etmesi beklenmektedir.’

Sonuç olarak, üniversitemizde açılan bu bölüm ile ülkemizdeki açığın kapanmasını, öğrencilerimizin lisans eğitimlerinden sonra aşağıda dünyanın farklı ülkelerinde, Uzak Doğu, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, ve İngiltere’de verilen veya verilmekte olan ‘mekatronik’ eğitim çalışmalarında öğrencilerimizin lisans üstü eğitim alarak ülkemizde üretmelerini diliyorum (www.yenimuhendis.com):

Yurt Dışındaki Mekatronik Eğitimi

Japonya’da Tokyo Üniversitesi 1980 itibarıyla Mekano Enformatik Bölümü (Department of Mechano Informatics) ile farklı disiplinler arasındaki engelleri kaldırmayı hedeflemiştir. Toyohaski Üniversitesi 1983’ten bu yana ‘Mekatronik Mühendisliği’ eğitimi vermekte olup, bölümün adı ‘Mekatronik ve Kesinlik Mühendisliği’ (Mechatronics and Precision Engineering)’dir. Birçok Japon firması üniversitelerden çok sayıda mekatronik konusunu içerik ve uygulama olarak bilen mühendisler için sürekli istekte bulunmaktadır. Hong Kong Politeknik’te (The City Polytechnic of Hong Kong) 1990 itibarıyla ‘Mekatronik Mühendisliği’ eğitimi temel bilim dalı olarak uygulanmaktadır.

Avrupa’da son yıllarda daha fazla ilgi çeken ve gündeme alınan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz gelişi, Danimarka’da ‘Danimarka Mekatronik Kurumu’ (Denmark Mechatronic Association) ve ‘Kopenhag Mekatronik Atılımı’ (Copenhagen Initiative in Mechatronics) isimli kuruluşlara rastlanmıştır. Danimarka Teknik Üniversitesinde (The Technical University of Denmark) mekatronik kursları mevcuttur. İsviçre’de 1984’de ‘İsviçre Teknoloji Enstitüsü’ (Swiss Federal Institute of Technology) öğrencilere mezuniyet sonrası kursları ve makina mühendisliğinin bir alt dalı olarak ‘Mekatronik’ seçeneğini sunmuştur. Finlandiya’da 1985’te Mekatronik Grup (Mechatronic Group) kurulmuş ve araştırma dalı olarak 1987 itibarıyla 4 üniversitede eğitim verilmeye başlanmıştır. Hollanda’da 1989 yılında ‘Twente Mekatronik Araştırma Merkezi’ (Mechatronics Research Centre Twente) kurulmuştur. Belçika’da 1986’dan bu yana ‘Katolik Leunen Universitesi’ (Katholieleke Universiteit Leuven) mezuniyet sonrası bir yıllık program yürütmekte, 1989’dan bu yana ise, Elektromekanik Mühendislikte Mekatronik (Mechatronics in Electromechanical Engineering) olarak bir seçenek sunmaktadır. Avusturya’da 1990’dan beri Mekatronik eğitimi ‘Linz John Kepler Üniversitesi’ (Jochannes Kepler Universitat Linz)’de verilmektedir. Almanya’da ‘mekatronik’ sözcüğü çok fazla kullanılmamamakla beraber, elektromekanik içerikte sistem tasarımları ve projeler üniversitelere bağlı bölüm ve enstitülerde devam etmektedir. Almanya’da ‘mekatronik’ çalışmaları 1992 yılı itibarıyla Dortmund ve Kaiserslautern Üniversitelerinde kurulan mekatronik merkezleri ile görülebilmektedir (Centres for Mechatronics at the Universities of Dortmount and Kaiserslautern). İngiltere’de 1990 itibarıyla ‘Lancester University, the University of Leeds, University of Hull, King’s Collage of London, Stafford Shire University, Country University, Dundee Institute of Technology, University of Derby, Middle Sex University, Manchaster Metropolitan University, Luton College of Higher Education ve Swansea Institute of Technology temel ve yüksek düzeyde kurslarla bu programı desteklemektedir. Özellikle University of Dundee ve Loughborough University ‘Mekatronik Profesörü’ ünvanı 1992’den itibaren kullanmaktadır. IMechE ve IEE İngiltere’de ‘Mekatronik Formu’ düzenlemişlerdir. ‘Mekatronik’ konulu konferanslar 1989’dan sonra farklı şehirlerde yapılmaya başlanmıştır. İngiltere’de 1991 yılı itibarıyla uluslararası nitelikte bir dergi olan ’Mechatronics’ dergisi çıkarılmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ‘mekatronik’ konusu Japonya ve Avrupa’dan daha yavaş bir gelişme kaydetmiştir. Başlangıçta Uluslararası Çalışma Toplantıları gibi yılda bir olacak şekilde organizasyonlar yapılmış, ancak 1994 yılı itibarıyla mekatronik eğitimi üniversitelerde farklı program ve içerikleriyle başlamıştır. Halen mekatronik eğitimini değişik düzeylerde vermeye çalışan üniversitelerden bazıları arasında; Georgia Institute of Technology, Louisiana State University, Stanford University, California University, University of South Carolina, Colorado State University, The University of Tulsa, The Ohio State University’ sayılabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 1996 yılından bu yana ASME tarafından ‘Transactions on Mechatronics’ isimli uluslararası nitelikte bir dergi çıkarılmaktadır.
Türkiye’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 1993’ten bu yana uluslararası nitelikte ‘Uluslararası Mekatronik Tasarım ve Modelleme Çalışma Toplantısı’ düzenlemektedir. Yine ODTÜ Eylül 1994’ten bu yana mekatronik konusunda uluslararası nitelikte ‘International Journal of Intelligent Mechatronics: Design and Production’ isimli bir dergi çıkarmaktadır. Ülkemizdeki bu çalışmaların artması dileğiyle!

1 Nisan 2008 Salı

Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’nun Son Eserleri: ‘İlerisi İçin’ ve ‘Neden Türkçe Giderse Türkiye Gider?’

http://www.uzunkopruadalet.com/aylin_yavas.php 'den:

Edirne Uzunköprü Adalet Gazetesi
‘GÖZLEM’
Öğr. Gör. Aylin YAVAŞ,
Yıldız Teknik Üniversitesi
E-posta: aylinyavas@gmail.com


Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’nun Son Eserleri:
‘İlerisi İçin’ ve ‘Neden Türkçe Giderse Türkiye Gider?’


23 Şubat 2008 tarihinde bilim insanları bir araya geldiler ve Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’ nun son çalışmalarını dinleyip, çeşitli değerlendirmelerde bulundular. Ben de hazırlamış olduğum ilk yazımda sizlere bu çalışmalardan bahsetmek, sonra da sayın Oktay SİNANOĞLU’nun özgeçmişini paylaşmak istedim. Eserlerini hepimiz okumalı ve de okutmalıyız. Dileğim Uzunköprü’deki her kitapçıda ve her okul kütüphanesinde onun eserlerini görebilmektir! Başlıca Kitapları: Ne Yapmalı?, Büyük Uyanış, Türk Aynştaynı, Bye-Bye Türkçe, Hedef Türkiye ve İlerisi İçin’dir.

İlerisi İçin - Hazırlamış Olduğu Son Yazım (Kitap) Çalışması:

İlerisi İçin, Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’nun son kaleme aldığı kitabıdır. 1. basımı, Ekim-2007’de Bilim+Gönül Yayınevi’nden çıkan eser, ‘Neredeyiz? Nasıl Dirileceğiz?’ ana başlığı kapsamında beş bölümden oluşmaktadır: 1- İlerisi İçin Türkiye, 2- Bilimde İlerisi İçin, 3- Siyasette İlerisi İçin, 4- Dış Ülkelerde Yaşayan Türkler İçin, 5- İlerisi İçin Mektuplar

‘Türkiye’nin temel sorunlarını bir bilim adamı gözüyle tespit ederek çözümler üreten ve tüm dünya vatandaşlarınca da tanınan memleket aşığı sayın Oktay SİNANOĞLU; kimya, fizik, matematik, moleküler biyoloji dallarında teorilerle uğraşırken bir yandan da memleket meselelerine kafa yormuş, çözümler üretmeyi bir vatan borcu bilmiştir. Bilimde herkesin çözülemez dediği işi, pes edip bıraktığı yerde Oktay Hoca’mız yoluna devam etmiş ve başarıyla sonuca ulaşmıştır. Tarihin bu önemli dönemecinde de bizler için gerekli olan tavır da işte bu: “Herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin işi bitti, defteri dürüldü dediği zamanda bile vazgeçmeden yola devam edebilmek !..’’

Uzun gayretlerden sonra nihayet ‘Büyük Uyanış’ oldu ve ‘Sinanoğlu Gençliği’ denebilecek genç nesiller yetişti. Şimdi bu gençler en başta matematik olmak üzere temel bilimlerle zihinlerini keskinleştiriyor, gönüllerini pekiştirmek için Türk kültürüne sarılıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin gidişatına dur diyorlar.’

İleride bizleri nasıl bir gelecek bekliyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin savunması neden Türkçe’nin savunmasıyla başlar? Yabancı dille eğitim ihaneti nasıl devam ettiriliyor? Türkiye’de bilimin, araştırmanın ve yüksek öğretimin gelişmesi için neler yapmalıyız? Bilim dünyasıyla nasıl etkileşmeliyiz? Hangi dallarda ve ne için geri bırakıldık? İleride neler olacak ve Türk gençliği nasıl kendini bu gelişmelere hazırlayacak? İleride her konuda Türk dış-iç siyaseti nasıl olmalı? Dış ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları ne durumda? İlerisi için kendileri ve çocuklarının güvenli varlığı için neler yapmalılar? sorularının cevaplarını bu kitapta bulacaksınız.

‘Büyük meseleler ufak adımlarla çözülür.’ diyen Oktay Hoca’mızın kitabını, bir solukta okuyacağınızı düşünüyorum.

Türkçe Giderse Türkiye Gider (2 Dvd) – Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’nun Hayatı:

Belgesel görüntüler eşliğinde 3 saat 40 dakika süren, 2007’de Bilim+Gönül Yayınevi’nden çıkan, toplam 2 DVD’den oluşan belgeseli izlerken gözyaşlarıma hâkim olamadım. Oktay Hoca’mızın hayatını bir film gibi seyrederken, sanki o hayatı onunla beraber yaşadığını hissediyor insan. Eserin yapımcılığını Dilek SİNANOĞLU, yönetmenliğini Serdar ÇİLEKAR yapmıştır. Müzik eklentileri de Oktay BARAN’nın imzasını taşımaktadır. Altı çizilen bazı hususlar şunlardır:

•Dünyada neler olduğunu anlarsak Türkiye’de neler olduğunu veya olacağını daha iyi anlarız.

•En tehlikeli sömürgecilik, köleleşme zihinlerin ve gönüllerin sömürgeleşmesi köleleşmesidir. Birinci vazifemiz gönlümüzü ve zihnimizi kölelikten kurtarmaktır. Bunun için kendi dilimizde; Türkçe ile eğitim şarttır.

•Türkiye Cumhuriyeti’nin savunması Türkçe’nin savunması ile başlar.

•Bir millet tarihten nasıl silinir?

•Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün ne sanayisi, tarımı, teknolojisi kalmıştır ne de araştırma bilimi kalmıştır. Son çıkarılan kanunlarla topraklar yabancılara çok ucuza sermaye edilip satılmaktadır. İşte 50 yıldır eğitim müfredatımızda beliren bozuk sistem ile adı vatan olan şehit kanıyla sulanmış toprakları kolayca yabancılara satacak nesiller yetiştirilmiştir. Topraklar da gittikten sonra sıra sepet havasına gelir. Havai, Haiti, Filistin’e bakın neler olmuştur?

•Yabancı dille eğitim anaokuluna indikten 1,5 yıl sonra o ülkenin dili yok olur.

•Cebirsel ve geometrik yapısı olan Türkçe kelime türetmek için en yetenekli dildir.

•Dil devrimi nasıl amacından saptırılmıştır?

•Kelime ve terim türetmede ‘Tasfiyeciliğe Hayır! Zenginleştirmeye Evet!’

.Dil meselesinde sahte sağ-sol nasıl karıştı?

•Yeni terim ve kelime türetmede ‘kural-kavram’ karşılığını ifade edebilmek için bilim insanlarımızın çok iyi Türkçe bilmesi gerekmektedir.

•Milletin bir kısmı Mustafa Kemal ATATÜRK’e, diğer kısmı Osmanlı’ya düşman edilerek bölündü.

•Türk Tarihi, 80 yıldan ibaret değildir.

•Atatürk neden ‘Güneş yeniden doğudan doğacak!’ dedi?

•AB neden Türkiye’yi istemiyor?

•Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkiye için çalışan aydınlar neden yok?

•Tarihte hiç olmamış bir şey; Türkiye geçmişini nasıl silip attı, ruhunu nasıl sattı? Bunun şimdiki durumumuzla ilgisi nedir?

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun Özgeçmişi

Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU; dünyanın en genç yaşta profesör olmuş kişisi ve iki kez çeşitli ülkelerden Nobel’e aday gösterilen ilk Türk ’tür. 1953 yılında Ankara’da TED’in Yenişehir Lisesini birincilikle bitirdi. O zaman lisenin eğitim dili tamamen Türkçe’ydi, takviyeli yabancı dil dersleri vardı, bitirdikten hemen sonra kolej oldu. TED tarafından Amerika’ya burslu Kimya Mühendisliği için gönderildi. 1956 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de Kimya Mühendisliği’ni birincilikle bitirdi. 1957’de Amerika Birleşik Devletleri’nde MIT’den birincilikle Yüksek Kimya Mühendisi oldu. ‘Alfred Sloan Ödülü’nü aldı. 1959’da Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de; Kuramsal/Fiziksel Kimya Doktorasını yaptı, doktorasını yaparken iki ödül kazandı. 1959–1960 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri Atom Enerjisi Merkezi’nde araştırmalar yaptı. 1961’de hem Harvard, hem de Yale’de kendisinin yeni Nicem (“Kuvantum”) Kimyası ve Fiziği üzerine teorileri hakkında üst düzey derslerde yeni buluşlarını anlattı. 1962 yılında Batının 300 yılda en genç profesörü oldu (26 yaşında Yale Üniversitesi’nde); 1962 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi mütevelli heyeti yalnız Oktay SİNANOĞLU’na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör unvanını verdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nde de kuramsal kimya bölümünü kurdu. Ortadoğu Teknik Üniversitesinde eğitimin Türkçe olması için uğraş verdi. 1966’da Yale Üniversite’sinde Moleküler Biyoloji konusunda ikinci kürsüsüne atandı. 1973’te Almanya’nın en yüksek ‘Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü’nü (burs ile karıştırılmasın) ilk kazanan kişi oldu. 1975’te Japonya’nın ‘Uluslar Arası Seçkin Bilimci Ödülü’nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay SİNANOĞLU’na ilk ve tek, Türkiye Cumhuriyeti Profesörü unvanı verildi. 1976’da Japonya’ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerika Bilim ve Sanat Akademisi’nin ilk ve tek Türk üyesidir. Hindistan’ın Devlet Misafiri olarak, Hintli Bakanlarla ve Cumhurbaşkanıyla görüşmüştür. Meksika’da aynı seviyede Üçüncü Dünya Bağımsızlığı için çalışmıştır. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü ‘Elena Moshinsky’ ile ödüllendirildi.

Sovyetler Birliği Bilim ve Sanat Akademisi davetlisi olarak Rusya’da kuramlarını anlattı. Moskova ve Leningrad Evrenkentleri’nde (üniversitede) bilim kitapları Ruşça’ya çevrilerek okutuldu. Çekoslavak Bilim ve Sanat Akademisi’nin defalarca özel misafiri oldu ve kuramları üzerinde çalışan ekoller kuruldu. Kore, Japonya, Hindistan, Hong Kong, Kanada, Romanya, Fransa, Hollanda, İsviçre, Almanya ve daha birçok ülkelerde bilim konuşmaları yaptı, genç yaşta bilimde gösterdiği başarılarıyla milyonlarca gencin bilime heveslenmesine vesile oldu.
Yıllar sonra karşılaştığı bilim insanları kendisini örnek alarak bilime girdiklerini söylemişlerdir. Miami Evrenkenti’nde (üniversitesinde) ‘Kuramsal Bilimler Merkezi’ni kurdu. Türkiye’de ilk yaz okullarını düzenleyerek sahaların en ünlü bilim insanlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne davet etmiştir. O zamanlar birkaç yılda Türkiye, bilim haritasına konacak duruma gelmiştir.

Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU bir yandan bilimsel araştırmalarına dış ülkelerde de devam ederken, bir yandan da Türkiye’de bol bol yazılar yazıyor, çeşitli evrenkentlerde, tıp ve bilim kurultaylarında bilimsel, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin her köşesinde halka genel konuşmalar yapmaya devam etmektedir.

1962’den günümüze dek ilk TÜBİTAK Bilim Ödülünü, ilk Sedat Simavi Fen Ödülünü, 1992’de Bilgi Çağı, 1995’te İLESAM Üstün Hizmet Ödülü’nü, ayrıca Yılın Fikir Adamı, Yılın Bilim Adamı ödüllerini aldı. Yesevi Kazakistan ve benzeri birçok kuruluşta profesör, mütevelli heyeti üyesi, Atatürk Kültür Kurumu asli üyesidir. 2001'de Yerel gazeteler Birliği'nce "Halk Kahramanı Ödülü" verildi. Antalya'da Uğur Mumcu Bilim Ödülü (2002), TÜRKSAV Türk Dünyası'na Hizmet Ödülü (2002) verildi. 250 kadar uluslar arası bilimsel yayını, bilim kuramları, çeşitli dillere çevrilmiş kitapları vardır. Türkiye’de de Türkçe pek çok yayın yapmıştır.

2007 yılında tüm Yıldız Teknik Evrenkenti öğrencilerinin oylamasıyla ‘Yılın Yıldızları En Beğenilen Bilim İnsanı Ödülü’ne layık görüldü.

2005-2006’da ODTÜ, İTÜ, Yıldız Teknik, Bilkent Evrenkentleri’nde Moleküler Biyoloji, Kimya, Matematik dallarında kendi kuramlarını anlatan bilimsel konuşmalar yaptı. Eylül 2001’de Kalp Uzmanları Kurultayı, Mart 2005 İstanbul’da Avrupa Birliği Bevliyeciler Kurultayı, Eylül 2005’te Çocuk Cerrahisi Kurultayı, 2005 ve 2006’da Diyabetik Kurultay’larda hekimlere bilimsel konuşmalar yaptı. 2006 Mart ANSİAD Antalya İşadamları Derneği’ne ve Antalya Barosu’na daha birçok konuşmalar yaptı. Mayıs 2006’da kendisine Karaman Valisi ve Karaman Belediye Başkanı’nca ‘Karamanoğlu Mehmet Bey-Türk Diline Üstün Hizmet Onur Ödülü’, Türk Dil Kurumu, Ankara’da verildi. 2007 Dizayn ve Süreç Bilimi Topluluğu Uluslar Arası Altın Onu Ödülü’nü aldı.

Mayıs 2002’de Hollanda’da, Mart 2004 Ft. Lauderdale, Florida, 2004 Haziran Köln Türk Üniversiteliler Derneği, 2005 Kasım Tapma, FL, 2006 Ocak Viyana’da Türk Akademisyenler Derneği’nde, 2006 Şubat Voralberg-Avusturya’da yaşayan yurttaşlarımıza ve öğrencilerimize yerine göre bilimsel yerine göre Türkçe, Türkiye ve dünya konularında, ayrıca Avrupalılara ‘Dünyanın Gidişatı ve Avrupa Birliği’ hakkında konuşmalar yaptı.

Eğitim-Bilim dergisinde ve Bilim Ütopya dergisinde bilimsel konulu makaleleri yayınlanmaktadır. 1978’de eski TDK’dan Fiziksel Kimya Terimleri sözlüğü yayınlanmıştı. Şimdi de Açıklamalı Fizik-Kimya-Matematik Seçme Ana Terimleri Sözlüğü yayına hazırlanmaktadır.

Oktay SİNANOĞLU’nun ayrıntılı yaşam öyküsü için Emine Çaykara’nın söyleşisiyle hazırlanmış Alfa yayınlarından yayınlanan ‘Türk Aynştaynı Oktay Sinanoğlu’ kitabına başvurunuz.

Elveda YTÜ ve İstanbul, merhaba BANÜ ve Bandırma!

                                                   Yaklaşık 15 yıl  #ARGEdeLiderYTÜ ’de (ve bir yıl dünyanın en saygın üniversitelerinden Co...