18 Ocak 2007 Perşembe

ACİL YARDIM: ANKARA'DAKİ GAMZE BEBEK İÇİN! HERKESE İLETİN LÜTFEN!

HERKESE İYİ GECELER! (23:28)

YAKLAŞIK ON GÜNDÜR TAKİP ETTİĞİM BİR YAŞAM PIRILTISI VAR UZAK DİYARLARDA... www.ayakizi. web.tr 'den Sayın Haşim AĞCA'nın attığı e-postadan bir kan ihtiyacı olduğunu öğrendim. Ankara'da Gazi Hastanesi'ndeki Çocuk Sağlığı ve Hasta Servisi'nde (Yoğun bakım, 10. katta) 7 aylık Gamze BAYIR adlı bebeğin kana ihtiyacı vardı..
(Annesi Esma BAYIR'ın karaciğerinden parça alındı ve bebeğe nakledildi.. .)

Hemen telefon edip, olayın son durumunu, vs öğrendim. www.kanbankasi. com 'dan tarama yapıp, kan verebilecek kişileri tespit edip, kan bankasıyla bebeğin babası Sinan Bey'i buluşturdum... Bunun dışında her gün en az bir kez arayıp sesimle ve dualarımla destek olmaya çalışmaktayım.. Haşim Bey, Ankara'da olduğundan o da ilgilendi...

Babasıyla telefonda bir bir yaşamaktayım her şeyi.. Annesinden karaciğer nakli gerçekleşti (annesinden bir parça alınarak..) fakat damarda darlaşma oldu, safra yolundn geçen damarı bağırsağa bağladılar.. Ameliyattan çıktı, başarılı geçti, bebeğin durumu, annesi Esma BAYIR da iyi çok şükür...

Bu ailenin her türlü desteğe ihtiyacı var. Babası Sinan Bey: 0 543 228 43 91, İş Bankası Hesap No.: 75001942376
Hesap numarasını babasından ben aldım, o vermedi! Konuşmalarımızdaki söylemden yardıma ihtiyaçları olduklarını anladım... Trabzon'dan gelmişler Ank'ya...

Ank'daysınız hastanede ziyarete giderek, telefonla ve karınca kararınca maddi olarak da destek olmaya çalışalım lütfen!

Adres defterimdeki herkese atacağım bu iletiyi.. Kim olduğum önemli değil; bu evrenin çocuğuyum... Sadece yardım etmeye çalışıyorum... Sinan Beyleri de tanımıyorum... İnsanlık adına yardımcı olmalıyız diye düşünüyorum... Onlara inanıyorum... Bana inanmak zorunda değilsiniz. Kendiniz de tel. edin, hastaneye gidin, yeter ki destek olalım bir şekilde...

Sen ne yaptın diye soranlara yanıtım: İlk ameliyatta kan bankasıyla buluştrdm, cana can olmaya çalıştm, her gün sesimle ve de dualarımla destek oluyrm, şimdi de Türkiye çapında bir yardım kampanyası başlattım: Medya kuruluşlarına tel. ediyorum, e-postalar atıyorum, Ank'daki arkadaşlarımdan tel. zinciri başlatmalarını rica ettim, vs. Az önce Sinan Bey aradı; Kanal-D ve Show-TV'den röportaj yapmışlar :) Vadaaa! dedim.

Normalde yaptığım ya da yapmaya çalıştığım iyilikleri söylemem ama örnek olmaya çalıştığım bir durum söz konusu olduğundan ve de yol haritası çizmeniz için anlatıyorum...

İnş bir gün Trabzon'a gideceğim ve Gamze bebekle evcilik oynacağım...

'... Paylaşmak, o kadar da zor değil. Hastaneleri, mezarlıkları da gezelim. Diyaliz makinesine bağlı yaşamak zorunda olan ne çok insan var ve insanlar hayatını kaybettikten sonra organlarını bağışlamaktan kaçınıyorlar... Kendi adıma konuşmam gerekirse Ankara’dan buraya gelmeden önce “T. C. Sağlık Bakanlığı Organ Bağış Senedi”ni imzaladım. Korneadan kalbe tüm organlarımı bağışladım. Bir gün hayatımı kaybettikten sonra da bir şekilde birilerine yardımcı olabilirsem ne mutlu bana... Lütfen her şeyin fani olduğunu unutmayalım...'
http://aylinyavas. blogspot. com/2006/ 12/yaam-mesajim. html

Hayatı paylaşmak üzere!

Sevgilerimle,

Aylin YAVAŞ,
Afette Rehber Çevirmen (ARÇ) http://ceviridernegi.org/arc/

http://aylinyavas.blogspot.com

Not: Son olarak daha önce yaşadığım bir olayı aşağıda paylaşmak istedim ki acil durumda sizlere de bir yol haritası olabilir:

From: Aylin YAVAŞ being83@...
To: aylinyavas@...
Date: Jun, 10, 2005 10:56 AM
Subject: Yapbozun son parçasıydı Ergin'e yardım eden…

Sevgili Ergin ve Arkadaşlar,

Öncelikle tekrar geçmiş olsun demek istiyorum. İnşallah en kısa sürede iyi olacak arkadaşın. Benim arkadaşımın da durumu oldukça iyi...

Ben de birkaç "hatırlatma" yapmak istiyorum. Hayatta gerçekten de ektiğini biçiyor insan...
Küçükken babam asla kesin konuşmadığı, "kısmet, bakalım, vs." dediği için ona çok kızardım. "Bir şey ya siyahtır ya beyaz, bana lütfen kesin konuş," derdim... Ama hayat, "gri"ymiş... Bir yolculuğa çıktığını düşün... Arabanın bakımını yaptırmışsın, sen usta bir şoförsün, yol güzel... Herhangi bir sorunsal yok... Her şey yolunda giderken, karşıdan gelen arabanın tekerleği çıkıp, sana çarpıyor ve sen yolundan çıkmak zorunda kalıyorsun, gitmek istediğin noktaya ulaşamıyorsun... Anlatmaya çalıştığım "kaza" ve "kader"in varlığı... Hayatta hiçbir şeyin garantisi yoktur... Elimden geldiğince hedeflerime ulaşmak için mücadele ediyorum, gerisini Allah'a havale ediyorum ve hayırlısı olması için dua ediyorum... Daha iyisi olan, belki de sizi daha çok mutlu edecek, sizin için hayırlısı olan olmayabilir...

Daha "duyarlı" ve "ilgili" olalım herkese ve her şeye karşı... Ben, elimden geldiğince, herhangi bir karşılık beklemeden, birilerine bir şekilde yardımcı olmaya çalışıyorum... "Bana ne?" demeyelim. Kimi arkadaşlar, hayata karşı bu kadar ilgili olmama çok şaşırıyorlar. Unutuyorlar ki bu hayat çok kısa; dünyada ölümden başkası yalan. Biz insanlar elimizdekilerin değerini kaybedince anlarız. Sımsıkı sarılalım sevdiklerimize...
Kimileri hatırlar, Elif Hoca'nın final teslim gününde ödevim silinmişti. Bazı arkadaşlarım, "Ben olsam, sinirden ağlardım sen ise gülümsemeye devam ediyorsun." dediler. "Kazayla insanlar hayatlarını kaybedebiliyor, benim final ödevim silinmiş, üç saatte daha yüzeysel bir ödev hazırlayabilirim, A'yla değil de B'yle geçerim, canım sağ olsun.)" dedim. Önemli olan "sağlıklı' bir şekilde yaşamak, gerisi gelir...

Dün yaşadıklarımı sadece bir "düşünce sistematiği" örneği vermek için paylaşmak istiyorum: Ergin tel. ettiğinde durum acildi ve min. dakikada max. kişiye ulaşmak zorundaydım. Öncelikle bilgisayar başında çalışan insanlara ulaşmak için hemen e-posta attım. Çünkü ben sadece kendi adres defterim üzerinden yüzlerce kişiye ulaştım. Bunun zincirleme devam etmesi yararlı olabilirdi.

Tel. edip, mesaj atarken de kilit kişilere; örneğin evde tek başına oturan birine değil de, şirkette çalışan ya da yurtta olan, bu vesileyle de yurtlara anons yaptıracak birine ulaşayım dedim.

Şimdi gelelim yapboza... Bundan yaklaşık iki yıl önceydi... "Tesadüfen" bir bayanın konuşmasına tanık oluyorum: Kendisi büyük boy bir yapboz yapmış, yapbozun bir parçası kaybolmuş, yapbozunu tamamlayamadığını için çok üzülüyor, bir yıldır yapboz masa üzerinde bekliyormuş... Ben de bir ışık yanıyor:) Önce bayanla tanışıp, size yardımcı olabilir miyim? diyorum. Yapboz, EDUCA BORRAS adında bir İspanyol şirket tarafından üretilmiş. "Servicio pieza perdida" diye kayıp parça isteme sevisi var. İspanyolca bir form doldurulması gerekiyormuş, bayan da İspanyolca bilen birini tanımadığı için yapbozu evde bekliyormuş... Neyse, ben gerekli yazışmaları yaptım, Sant Quirze Del Valles'den bana ilgili parça geldi, ben de o hemşire bayana ulaştırdım, gözlerindeki o çocuksu sevinci halen unutamam...

ASELSAN, TAI, MİKES, BAŞARI gibi şirketlerin revirlerinde "kan verme listeleri" olur. Gönüllü kişilerin en son ne zaman kar verdiklerini, kan gruplarını, vs. öğrenebilirsin. Bu bayanla diyalogumu sürdürdüğüm için hemen bunlara ulaşıp, kan verebilecek kişinin Gazi Hastanesi'ne gitmesini sağladım. Bana ne başkasının yapbozundan demediğim için Ergin'e yardımcı olabildim belki de...

Ne "garip" şeylerle uğraşıyorsun, diyor bana pek çok kişi:) İnanmadığım hiçbir heykeli dikmem. Hayatta da "tesadüf" diye bir şey yoktur. "Garip" şeylerle birilerine yardımcı olabiliyorsam ne mutlu bana... Cervantes: "Siz dünyayı nasıl algılıyorsanız, dünya da sizi öyle algılar." der.

Sağlık, huzur ve mutluluk dolu günler dileğiyle!

Aylin:)

Not: 1- "Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var" şiirini okuyalım:
...
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene
karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Ataol BEHRAMOĞLU, 1977

2- Cep telefonlarımızı 24 saat açık tutalım, acil bir durumda birbirimize ulaşamazsak cep telefonunun işlevselliği pek kalmıyor.

3- Bu notum da özellikle bazı bayanlara; cep telefonunuzu sesini kısıp, çantanızın derinliklerine atıyorsunuz, sonra size ulaşmak imkânsız oluyor. Lütfen daha dikkatli olalım!

















http://www.ayakizi.web.tr/


GİDEBİLDİĞİNİZ YER, AYAK İZİ BIRAKTIĞINIZ YERDİR! :) :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

yalnız bebeğin kan grubu ve hastalığını yazmayı unutmuşsunuz telaştan asıl lazım olan onlar değil mi??

Ay-lin:) dedi ki...

B RH + kan ihtiyacı kalmadığından, o anda yazmamışım telaşla -yazmam daha iyi olurdu tabii ki- çok şükür her şey iyi gidiyor... Rahatsızlığı iletide anlatmıştım; karaciğer nakli yapıldı. İlginiz için tekrar teşekkürler... Sağlığımıza...

Elveda YTÜ ve İstanbul, merhaba BANÜ ve Bandırma!

                                                   Yaklaşık 15 yıl  #ARGEdeLiderYTÜ ’de (ve bir yıl dünyanın en saygın üniversitelerinden Co...