27 Aralık 2010 Pazartesi

RÜYA GÖREN KIZ


Edirne Uzunköprü Adalet Gazetesi
Yıldız Teknik Üniversitesi
Öğr. Gör. Aylin Yavaş, aylinyavas@gmail.com

RÜYA GÖREN KIZ
‘‘Anne ile dolu geçmişe gülümseyen bir yüz…
İntihar eden bir kadının kendisi ve geçmişiyle hesaplaşması…
Gerçek hayatta yaşamak yerine zihnindeki dünyada var olmayı seçen bir minyatür sanatçısı… Evliliği boyunca kişiliği örselenmiş bir eski İstanbul hanımı…
Tekdüze giden yaşantısına bir tat katmak isteyen Gülsüm’ün hayal kırıklığı…
Renklerle, sorgulamalarla çevrili bir adam…
Ve arafta kalan dört ruh…’’
Bunların hepsinin bir arada olduğu ‘‘Rüya Gören Kız’’ adlı öykü kitabıyla Nil Esra Başaran bizi sözcüklerin evrenine sürüklüyor. 1977 yılında İstanbul’da doğan Nil Esra Başaran, yıllarca İstanbul’da yaşamanın verdiği içsel zenginliğini ‘‘Rüya Gören Kız’’daki sözcük seçimiyle yansıtıyor. 1999’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültürü ve Edebiyat Bölümü’nden mezun olan Nil Esra Başaran’ın ‘‘80’lerde Çocuk Olmak’’ adlı kitapta bir yazısı yayımlanmıştı. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda İngilizce öğretim görevlisi olarak çalışıyor ve Adı Yok’ta köşe yazarlığı yapıyor. Bu yazıda da Nil Esra Başaran ile Kasım ayında Yitik Ülke Yayınları’ndan yayımlanan ilk öykü kitabı ‘‘Rüya Gören Kız’’ üzerine yaptığım röportajı okuyacaksınız. 
-       "Rüya Gören Kız" kimdir?
-       Benim.
-       ‘‘Rüya Gören Kız’’ neyi anlatıyor?
-       Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk beş öykü kadın odaklı. Farklı sosyo-kültürel geçmişlerden gelen, kırılganlıkları, hayal kırıklıkları olan kadınların öyküleri. Okuyucuyu şaşırtmayı seviyorum. Bu nedenle beklenmedik sonlarla bitiyor bazıları. “Düş” böyle bir öykü.  Son dört öyküde yaşam ve ölüm arasındaki dört kişinin dünyasına giriyor.
-       ‘‘Rüya Göre Kız’’ı yazarken esinlendin mi? Yoksa tamamen mi kurgu?
-       Her yazar kişisel tarihinden bir şeyler katar satırlara, satır aralarına… Yazdıklarıma bakınca çocukluğumdan, özellikle Annemle aramızdaki bağdan çok etkilendiğimi görüyorum. Ama doğrudan bunları aktarayım diye başlamıyorum yazmaya. Her şey kendiliğinden gelişiyor. Yaşadığım semtler, gördüğüm yerler, tanışıp konuştuğum insanlar, kısaca hayat bütünüyle esin kaynağım.
-       Kitaptaki öyküler ve rüyalar arasında nasıl bir ilişki var?
-       İlk öykü hariç diğer dokuz öykü Latince numaralandırılmış bir rüya ile başlıyor. Bazılarını gördüğüm rüyalardan esinlenerek yazdım; bazıları da kurgu. Rüyalar ve ardından gelen öykülerin birleştikleri ortak bir nokta var. Bu bir isim, mekân, meslek ya da duygu olabilir.
-       Neden Latince başlıklar ve sözcükler var? Neden dokuz bölüm var?
-       Aslında o da planlanmış bir şey değil. Yazarken aklıma geldi Latince başlıklar ve sözcükler. Kadim kültürlere ve eski zamanlara her zaman ilgim vardır. Antik Yunan, Mısır ya da İslam Medeniyeti, özellikle Osmanlı… Belki bunların dışa vurumudur bu tür ifadeler. Dokuz bölüm olması ise kendi kendine gelişen bir süreç. Özel bir sebebi yok.
-       Kitabın kapak tasarımı nasıl oluştu?
-       Kapak tasarımını Savaş Çekiç yaptı ve içime sinen bir çalışma oldu.
-       Dilini neye borçlusun?
-       Çok okumaya. Özenerek yazarım. Bazen bir kelime ya da paragraf için uzun uzun düşündüğüm olur.
-       Başka türlerde yazıyor musun?
-       Şiir denemelerim oldu fakat üzerinde fazla yoğunlaşamadım.
-       Yazarken nasıl bir Esra oluyorsun?
-       Öykünün içeriğine göre halden hale giriyorum. Yazdığım süre içinde karakterlerle birlikte yaşıyor, hissediyorum. Yorgunluğumu alıyor, beni yeniliyor yazmak.
-       Yazmaya ne zaman başladın?
-       Yirmi yıl önce.
-       Neden yazıyorsun? Yazmak senin için neler ifade ediyor?
-       Bir öykümde şöyle bir cümle var: Sözcüklerin evreni kurduğum düşlerle öylesine bir ki yazmasam olmaz… Anı dolu dolu, hissederek yaşıyorum. Zihnimde pek çok duygu, düşünce, söz birikiyor. Bunları kâğıda aktarmazsam yapamam gibi geliyor bana. Yazmak benim için hem dinlence,  eğlence hem de terapi.
-       Yazmanı nasıl geliştirdin? Her gün yazar mısın?
-       Yazı atölyesine gitmedim. Gitsem üslubum, yazdıklarımın içeriği daha farklı olur muydu bilmiyorum? Okuyarak, çok okuyarak ve yazarak geliştirdim diyebilirim. Her gün yazamıyorum iş ve hayat temposunun yoğunluğu nedeniyle. Fırsat bulduğum her an kâğıdı kalemi elime alırım.
-       Peki, ikinci kitabına hazırlık yapıyor musun?
-       Evet. İnşallah ikinci kitap bu sene içinde Carpe Diem Yayınevi’nden çıkacak.
-       Yüreğine ve emeğine sağlık Esra’cığım, ikinci kitabını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
-       Teşekkürler.

Not 1- ‘‘Rüya Gören Kız’’ın fotoğrafları: http://www.facebook.com/album.php?aid=254639&id=755466848&l=75b683fbf6
Not 2- Nil Esra Başaran’a snowdrops12@hotmail.comden ulaşabilirsiniz. Ayrıca blogu Sefine-i Aşk’tan (http://esrailhan.blogspot.com/) yazılarını takip edebilirsiniz.

20 Aralık 2010 Pazartesi

Beni seven canim ogrencilerime cok tesekkur ediyorum...

A poem written by B28 for me :) thank you! I love you!

A ylin is a person always smiles
Y ou never see that she is sad
L ove her absolutely when you meet
I f you want to learn English you should be her student
N ice yillara Aylin Hoca

B28`in benim icin yazdigi siir :) tesekkurler! Sizi seviyorum!
(Siirin Ingilizce`sinde misra basindaki harflerden adim olusuyor)

Aylin her zaman gulumseyen bir insandir
Onu asla uzgun gormezsiniz
Onunla tanistiginizda onu muhakkkak seversiniz
Ingilizce ogrenmek isterseniz, onun ogrencisi olmalisiniz
Nice yillara Aylin Hoca

19 Aralık 2010 Pazar

Hayat, yasandigi kadar vardir...

                                                      Canim kardesim Bahar`in surprizi :)

"Hayat, yasandigi kadar vardir... Otesi ya hatiralarda bir iz ya da hayallerde bir umuttur..."
Tum yasadiklarim, sevdiklerim ve sevenlerim icin yuce Rabbime sukurler olsun...
Saglik, huzur ve mutlulukla nice yillara...
Sevgilerimle,
Aylin

13 Aralık 2010 Pazartesi

Mutlu Yıllar & Bir Soru, Bir Yardım

Sayın Hocalarım,
Değerli Arkadaşlarım,
Sevgili Öğrencilerim,

Öncelikle yaklaşmakta olan yeni yılınızı kutlar; tüm sevdiklerinizle ve sevenlerinizle huzurlu, mutlu ve sağlıklı nice yıllar geçirmenizi dilerim.

Bildiğiniz üzere 2009-2010 akademik dönemini Fulbright bursiyeri olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdim. 2011 yılında da Amerika anılarımı ve gözlemlerimi
sözcüklere dökmeyi hedefliyorum. İçeriği düşünme aşamasındayım: Amerikan kültürü ve edebiyatı, Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi, aile değerleri, sağlık sorunları, görsel sanatlar, vs.

Siz böyle bir kitapta ne öğrenmek istersiniz? Amerika'ya dair ne görmek istersiniz? Neleri merak ediyorsunuz?
Bana düşünlerinizi eposta yoluyla ya da bloguma yorum bırakarak iletirseniz, çok mutlu olurum.
Sadece bir soru sormanız bile benim için çok değerli olacaktır.

Zaman ayırdığınız ve katkıda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim.

Sevgilerimle,


Ay-lin:)

12 Aralık 2010 Pazar

TERSINE DUNYA'YI SEYREDIYORUZ!

SEVGILI YILDIZLARIM VE DOSTLARIM, 
BBT YUNUS EMRE KULTUR MERKEZI`NDE (9. KISIM ATAKOY) 16 ARALIK PERSEMBE 20:30-23:15 "TERSINE DUNYA"YI SEYREDIYORUZ: http://bbt.bakirkoy.bel.tr
/default.aspx?pid=10025&nid=22620 
BIZE KATILMAK ISTERSENIZ, GISEDEN YA DA BAKIRKOY MEYDANDAKI BILET SATIS KULUBESINDEN BILET TEMIN EDEBILIRSINIZ (OGRENCI/OGRETMEN: 4 LIRA): GİŞE TEL : 0212 661 38 94-95 
IYI SEYIRLER!
AYLIN, 50 TANE BILET ALMANIN MUTLULUGU YASAYAN YOLCU
NOT: ULASIM: DAVUTPASA`YA GELDIGINIZ METROYA HAVALIMANI YONUNE BINIP, ATAKOY-SIRINEVLER DURAGINDA ININIZ. YUKARI CIKINCA ATAKOY TARAFINDAN ASAGIYA INIP, DUZ GIDINIZ. YOLUN KARSISINA GECIP, YURUMEYE BASLAYIN. SAG TARAFINIZDA KULTUR KOLEJI KALACAK. 5 DK YURUDUKTEN SONRA SOLUNUZDA ATRIUM ALISVERIS MERKEZINI GORECEKSINIZ. ONDAN SOLA SAPIP, YURUMEYE DEVAM EDINIZ. SAG TARAFINIZDA BIR CAMI GORECEKSINIZ. ATRIUM`DAN TAKSI DURAGINA DOGRU KARSIDAN KARSIYA GECINIZ. DURAGIN ARKA TARAFINDA DA YUNUS EMRE KULTUR MERKEZI`NI BULACAKSINIZ. METRODAN INDIKTEN SONRA 10-15 DK YURUME ZAMANI BIRAKIN KI GEC KALMAYASINIZ :)

18 Haziran 2010 Cuma

21 Haziran Pazartesi YTU`daki Fulbright Semineri`ne davetlisiniz!

Degerli Dostlarim, 21 Haziran Pazartesi 15:00-17:00`de Yildiz Teknik Uni.  Besiktas Yerleskesi-Oditoryum`daki Fulbright Burslari* seminerine davetlisiniz. Fulbright Egitim Komisyonu Akademik Danismani Mevlude Bakir bizlerle olacaktir. Bilginize. Aylin Yavas, Ogr. Gor. YTU

7 Haziran 2010 Pazartesi

Vatandan merhaba!

Uzun bir süre göçebelikten sonra vatana ayak basmak harika oldu.
İstanbul'u ve ailemi ilk gördüğümde gözyaşlarımı tutamadım. Ne kadar çok sevdiğimi yine anladım.
Sağ salim aileme kavuştuğum için sonsuz şükürler olsun...
Bir yandan tersine kültür şoku yaşarken, diğer yandan TR'ye hızla akıp giden hayata ayak uydurmaya çalışıyorum. Şimdi akademik mağarama çekiliyorum..
Sevgilerimle,
Ay-lin:)

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Yeni hayallerde tekrar bulusmak uzere, Ay-lin:) Turkiye yolcusudur!

Hayatimin en cok urettigim, kendimi en cok gelistirdigim ve zitliklarla buyudugum bir donemini yasadim Amerika`da. Bu mutlulugu yasamamda katkisi olan, bana inanan ve destek veren herkese cok tesekkur ediyorum. Allah razi olsun. Kismetse yarin vatana donus basliyor. Hakkinizi helal edin lutfen ve bana dualarinizi yollamaya devam edin. Yeni hayallerde bulusmak uzere, sevgiyle kalin! Ay-lin:)

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Baklavam sicaktir dostlar :) Aksam veda eglenceme bekliyorum :)

Insan gurbette kalinca, cani borek, baklava, vs. cekmeye basliyor. Bir de isin icine Turk mutfagini tanitmak da girince insan kendini mutfakta buluyor :) Adana kebabi, Antep kisiri, vs derken, simdi de ilk baklava denememi yaptim. Firindan cikti, sicak sicak aksami bekliyor. Benden yapmasi, siz sevdiklerimden ve bilhassa canim ogrencilerimden de yemesi :) Afiyet olsun! Ay-lin:) 

Dunya`nin en basarili ud virtuozu sayilan Ara Dinkjian :) ve Sezen Aksu

Allah`in 99 Ismi



Harika bir gunden sonra, uyumadan sahip oldugum en buyuk ask Allah`i dusunurken, O`nun 99 ismini calistim yine. 

Bebeklerin gulumsemesinden, kafama findik atan sincaplara, inanilmaz guzel bir SEVGI dunyasinda INSAN olarak yasamayi hakketmek icin daha cok calismaliyim dedim. 

Dilerim gunbegun daha cok okurum, okuturum, ogrenirim, ogretirim ve hergun daha iyi, daha cok seven bir INSAN olmayi basarabilirim.. Asagidaki baglantida da Esma`ul Husna`yi calismak icin buldugum ve begendigim bir site var. 

Daha cok Oku!`mak ve SEV!`mek dilegiyle, yeni bir gunde bulusmak uzere! 

Allah rahatlik versin. 

Sevgiler, Ay-lin:)

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Yasin

Bu gece Amerika`da babacigim Fahrettin Yavas`in ruhuna 40 Yasin bagisladigimiz duada yanimda olan, yarin Uzunkopru`deki mevludumuzde ailemin yaninda olacak tum dostlarimizdan ve diger yerlerden Yasin okuyan herkesten Allah razi olsun. Rabbimiz tum olmuslerimize kabir rahatligi versin. 
Amin. Aylin Yavas

9 Mayıs 2010 Pazar

Anneler Gunu :)


Annemin kokusunu ozledim... Ona bir sarilsam, kollarinda uyusam...

Ana gibi yar; vatan gibi diyar olmazmis; bunu yasayarak iliklerime kadar hissederek ogrendim. 

Cok ozledim, ilk defa 10 aylik bir okyanus otesi tecrubem oldu.

Anneme verecegim en buyuk hediye kendimi gelistirmektir diyerek buraya gelmistim; cok da mutlu oldum, diger yandan duygusal anlamda yuregim cok zorlandi. Hayatta her seyin bedelini oduyoruz galiba.

Buradan tum annelerin Anneler Gunu`nu kutluyor; tum erkeklerin de annelerinin/eslerinin/evlatlarinin kiymetlerini bilmesini ve onlara sevgi ve saygiyla iyi bakmasini diliyorum :) 
En buyuk zenginligimiz, ailemizdir ve mutlu cocuklar yetistirebilmektir.
Dilerim ben de bir gun annelik duygusunu yasayabilirim.
Amerika`dan Sevgilerimle, 

Ay-lin:), ailesini cok seven mutlu bir cocuk

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Passion Presentation: Love :)



Dear Professor Helena Viramontes,
Dear Friends,

Welcome to my passion presentation!
I am very excited about my passion of "LOVE" through presenting my culture and country to spread the seeds of LOVE. Instead of a power-point, I wanted to write and publish some notes on my blog so that you can watch the videos again and read about the key notes, if you are interested in.  
Travel, See, Understand, Love!
I believe in God, Allah. I feel that we are all sisters and brothers of a big family. 
If you are hungry, I am hungry. If you are happy, I am happy. 
For this reason, I take every step in my life to help people, to share my food, to do my best for the others with unconditional LOVE. Love is one power that is reflected on many levels of our being: Physical, emotional, mental, social, spiritual, and cosmic. 
How do you feel LOVE in your lives? 
Mevlâna Jalâluddîn Rumi said, "The religion of love is like no other." He did not wish to start a new religion--but to reveal the essence of all religion which is submission to God in love. All love leads toward God. All love is a metaphor, a symbol of real love. It is not necessary to replace one religion or no religion with another, but to purify our religion and ourselves with love.
We have ONE world. It was my destiny to be born in Turkey and raised in the Turkish culture. Now I am living on the other side of the Atlantic Ocean trying to meet new cultures, languages, musics, etc. We all have different colors, races, religion, histories, stories, passions in life, etc. Yet, we are like pieces of the One, the Beloved, the Pure One, etc. I see LOVE when I feel and think the 99 Names of Allah, also known as The 99 Most Beautiful Names of God. 
Asma al-Husna, the most beautiful names of Allah, describes how great LOVE is:
I think that if we travel the world, we can increase our understanding of others and see that there is no need for wars. I am dreaming a world where children are not killed by bombs. The "Haves" need to learn to share with the "Have-Nots"!

In this context, I wanted to share what I did to share LOVE through music, cooking, playing, singing. I hope you would enjoy!

Love, 

Ay-lin:)

Turkey is a fascinating country :)

Cooking:
Turkish Cooking Club: 

Music: 
Cornell Middle Eastern Mediterranean Music Ensemble:
Turkey On International Night:

Fulbright Scholarship:

I hope you all chase your dreams! Ay-lin:)




1 Mayıs 2010 Cumartesi

Bir cocugun kahramani olmak ister misiniz?

Degerli Dostlarim, toplu bir mesaj attigim icin lutfen kusura bakmayin.

Sizleri okumak isteyen ve burs arayan bir ogrenci kardesimize yardim etmek uzere rahatsiz ediyorum. 
Adi Ceylan Erhan. Ben onun yazisini Guzin Abla`nin kosesinde okudum ve onunla baglantiya gectim.
Yazi icin lutfen tiklayiniz: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=14428418&yazarid=50&tarih=2010-04-15 Yazinin yayimlanmasindan 15 gun gecmesine ragmen, Ceyla`na yazan ilk ben oldugum icin de uzuldum. 
Amerika`dan Kibris`a bir sekilde ona yardimci olmaya calisiyorum.

Bu mesajimin cok farki kisiye/kurulusa/okula, vs ulasacagini biliyorum. Ceylan gibi bir kizimizin okumasi ve burslar bulmasi icin lutfen ona yardim edelim. Onunla irtibata gecmek icin adresi: jayceymmm@hotmail.com
En azindan adres defterimizdekilerle paylasarak, onun yardim bulmasina vesile olabiliriz. 

Daha cok cocugun gulumsemesini ve okula gitmesini saglamak dilegiyle,

Sevgiler,

Ay-lin:)

Aylin Yavas

Facebook`taki" Ay-lin :) Yavas Fan Club"


Arkadasim Tamer`den bir surpriz: Ay-lin :) Yavas Fan Club
http://www.facebook.com/group.php?gid=105305266177854&v=wall
Gunbegun sevgi kapsama alanim buyudukce, mesajlarim da binlerce kisiye ulasinca, Tamer de adima bir kulup kurmus. Iceriginden ben sorumlu degilim :) paylasmak istedim. Sevgiler, Ay-lin:)
                                                          Ay-lin:) ve oyun arkadaslari

28 Nisan 2010 Çarşamba

Askim Babam, Tiyatro ve Kuracagim Kutuphaneler



"Üzülme, kaybettiğin her şey bir başka surette geri döner..." HZ MEVLANA- MESNEVI 
EDIRNE UZUNKOPRU ADALET GAZETESI
GOZLEM
Aylin Yavas
Cornell Universitesi
Yakin Dogu Calismalari Bolumu
Fulbright Ogretim Gorevlisi
aylin.yavas@fulbrightmail.org 

Askim Babam, Tiyatro ve Kuracagim Kutuphaneler
ABD`de 9. ayimi tamamladim bu gun.. Nasil da hizla gecti? Uc kitada, uc sehirde, uc universitede bir sekilde hayatimi yonetmeye calisirken, bir baktim ki yasadigim zitliklar buyuttu beni, kalbimi dinlememi sagladi, ruhumu zenginlestirdi... Bu guzel tecrubeleri yasadigim icin Allah`a sonsuz sukurler olsun...
Yeni bir askim var gundemimde bu yil: Tiyatro. Kendim yazmak, yonetmek ve sahnede oynamak istiyorum. Elde edecegim bilet gelirleri ile de babamin hatirasina kutuphaneler kurmak istiyorum. Ilk hedefim, Hamamli koyune (Sarikamis, Kars) bir kutuphane kurmak. Bir cocugun bile gulumsemesini basarabilirsem ne mutlu bana...
Ayrica kiz cocuklarinin okula gitmesi ve ulkemizde kadin haklarinin gelistirilmesi de oncelikli eylem planlarim icinde. Bu baglamda da Amerikan Dis Isleri Bakanligi`ndan burslar kazanip, nice cocugu okula gondermek istiyorum. Ben de babamin kizi olarak, ona layik bir evlat olmayi basarabilirsem, onur duyacagim kendimle...
Lutfen bana dualarinizi yollayin. Gerek blogumu gerekse Facebook sayfami Siirt`ten Edirne`ye, Kanada`dan Norvec`e binlerce kisi takip ediyor her gun. Bunun verdigi sorumluluk her gun artarken, ben de daima kendimle yarisiyorum daha iyi bir INSAN olmak icin, SEVGI`yi hayatimdaki her seyin ustune koyarak... 
Aylin Yavas demisler bana Aylin, Yavas-la! der gibi :) ben de yavas yavas yapmaya calisacagim bu hayallerimi.. Sizlerin dualari da sifa veriyor bana. Cok tesekkur ediyorum yolladiginiz tum mesajlar icin. 
Her gun cocuk bahcesinde Yeni Zelanda`dan Macaristan`a cocuklarla evcilik oynuyorum :) onlari daha mutlu etmek icin neler yapabilirim diye surekli dusunuyorum. Ote yandan, Allah`a dua ediyorum; benim de babam gibi yavrularim olsun bir gun diye. "Üzülme, kaybettiğin her şey bir başka surette geri döner." der Hz. Mevlana. Bir gun babamla bulusacagima inaniyorum. O zamana kadar da gerek gelecekteki kendi yavrularimi gerekse tum ogrencilerimi yetistirmek, gulumsemelerini saglamak, bundan sonra en oncelikli yasama nedenimdir. 
Sev bizi, sevdir bizi, sevindir bizi Yuce Rabbim, diyerek yine akademik magarama cekiliyorum.
Sevgiyle Kalin!
Ay-lin:) 

25 Nisan 2010 Pazar

19 Nisan 2010 Pazartesi

Fernando Henrique Cardoso`nun Gelecegin Dunya Liderlerine Mesaji Nedir?


Aylin Yavas ve Fernando Henrique Cardoso


Degerli sosyolog, biliminsani ve Brezilya`nin 1995-2002 donemindeki Cumhurbaskani Fernando Henrique Cardoso Cornell Universitesi 7 Nisan 2010`da ziyaret etti. Tam bir sevgi seli yasandi.
Ay-lin:) de bagimsiz bir gazeteci olarak soru sordu :) (Yazi eklenecektir)







17 Nisan 2010 Cumartesi

Amerika`da Bahcelerde Borulce & Uskudar`a Gider Iken :)



Sevgili Dostlar,


Amerika`da bir uluslar arasi ilk okulda Turkiye`mizi tanitma etkinligimiz :) 


Bassolist: Prenses Ezgi, Saz arkadaslari: Ay-lin:), Trakyali amator bir darbukaci & TR ogretmeni, Adem, ud sanatcisi & Ay-lin:)`in TR ogrencisi :) 


Cocuklarimiza turkulerimizi cok iyi ogreterek, tarihimize ve gelegimize sahip cikalim! 


Sevgiler, Ay-lin:)



16 Nisan 2010 Cuma

ALI RIZA AYDOGDU SORUYOR: OKUMANA ENGEL VAR MI?


OKUMANA ENGEL VAR MI? 

EDIRNE UZUNKOPRU ADALET GAZETESI

GOZLEM
Aylin Yavas
Cornell Universitesi
Yakin Dogu Calismalari Bolumu
Fulbright Ogretim Gorevlisi
aylin.yavas@fulbrightmail.org 

Yildiz Teknik Universitesi (YTU)`nden bir yildizi tanitmak istiyorum sizlere: Ali Riza Aydogdu. Soyadi gibi nice kisinin hayatinda bir Ay dogdu sayesinde... Ali Riza Aydogdu`nun hayati, ogrencilerimin deyimi ile hayal kurma ve gerceklestirme prensesi Ay-lin:) ile Yildiz Teknik Universitesi, “Kişisel Gelişim ve Girişimcilik Kulübü” (YTU KGGK) sayesinde kesisti. Kulubumuz hakkinda detayli bilgiye su yazimdan ulasabilirsiniz: http://aylinyavas.blogspot.com/2010/02/yildiz-teknik-universitesi-kisisel.html  Kendisi YTU KGGK Sosyal Etkinlik Komisyon Lideri. Gelecegin de liderlerinden olacagina tum kalbimle inaniyorum.

Amerika`da yasadigimdan, sahsen boyle harika yurege sahip olan ogrencimizle daha tanisma serefine erisemedim; bana e-posta atmasiyla baglantiya gectik ve Ay-lin:)`in Istanbul Subesi olmak istedi; hayal ortagi olduk. Amerika`da yasasam da o sahip oldugumuz INSAN SEVGISI ve KARSILIKSIZ SEVGI ile Ay-din-latmaya basladi, engelleri asmaya basladi... Proje lideri oldu. Hep uzaktan izledim adimlarini. Gurur duydum onunla ve ona destek olan herkesle. Kendisini yurekten kutluyorum. Vatanimdan uzakta da olsam oralardaki ogrencilerime ISIK tutabiliyorsam ve ayni heyecani yasiyorsam, ben de insan olmayi basariyorum galiba... Ali Riza Aydogdu gibi binlerce ogrencim oldugu ve kocaman bir aile olup, yardim etmeyi basardigimiz icin de dunyanin en sansli ogretmenlerinden biri gibi hissediyorum. Bana bu onuru yasattigi icin Ali Riza Aydogdu`ya sukranlarimi sunuyorum.

Ali Riza ve diger Yildizlarimiz, Sakip Sabanci Spastik Engelliler Merkezi`ne gidip, engelli cocuklarimiz icin okudukca ben burda mutluluktan agladim. Hayatin anlami da bu duygularda galiba... Dilerim ogrencilerimle ve sizlerle el ele vererek, nice engeli asacagiz. Lutfen merkezin sitesine bakiniz: http://www.metinsabancishcek.gov.tr/y-t-u-ogrencileri-ile-kitap-okuma-calismasi.html

Ali Riza Aydogdu`ya sordum: YTU KGGK ile nasil tanistin ve projen senin icin neler ifade ediyor? Simdi ise soz onda; bundan sonra kursuye YTU`lu Yildizimiz Ali Riza Aydogdu`ya birakiyorum: Ali Riza`nin Okumana Engel Var Mi? Projesi; hepimiz onu cocugumuzcasina seviyoruz. Ali Riza Aydogdu`yu izlemeye devam edin: 13 Mayıs 2010 Perşembe günü 19:00 - 21:00 saatleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi Oditorium’da çocuklarımız ile birlikte eğlenmeye hazırlanıyorlar; siz de ona destek vermek isterseniz, ona aydogdualiriza@gmail.com ‘dan ulasabilirsiniz.

Ali Riza Aydogdu: Yıldız Teknik Üniversitesi’ni kazanıp okula başladıktan sonra gözlemlemeye başlamıştım çevremde olup bitenleri. Okulun liseden farkı yoktu o zamanlar, sabah gidip öğlenden sonra geri dönüyordum. O sırada Öğrenci Konseyi`ni tanıdım okulun resmi kurumlarından. Konsey adına düzenlediğim piknik benim ilk organizasyonum oldu ve gerekli katılım sağlanamadığı için de iptal edildi. Bir şeylerle uğraşma isteğim beni kulüpleri tanımaya itti. Okuduğum bölümün kulübünün olmayışı zor bir karar vermeye sürüklüyordu beni. Piknik sayesinde tanıştığım bir arkadaşımın “Kulüp kuruyoruz, sen de bize katılmak ister misin?” sözü ile son buldu bu arayış. Var olanların içinden seçmek yerine olmayan bir kulübü oluşturmak fikri çok daha cazip gelmişti bana. Kulübün kuruluş aşamasındaki yardımlarımdan ve çalışmalarımdan dolayı, onlara çok geç katılmış olmama rağmen, yönetim kuruluna girmeyi başarmış, hatta bir komisyona liderlik etme hakkına da sahip olmuştum. Artık sorumlulukları artmış, hayatımı biraz daha programlı yaşama zorunluluğuna kavuşmuş, okulu ve arkadaşları için çabalayan bir Ali haline gelmiştim.

Ekim 2009’da “Kişisel Gelişim ve Girişimcilik Kulübü”nün kurulmasından sonra ortaya atılan bütün projeler kişisel gelişim ya da girişimcilik üzerineydi haliyle. Ama benim içimde kimseye söylemediğim bir fikir vardı; sosyal sorumluluk! Ne yapacağımız konusunda pek bir fikrim yoktu başlarken ancak klasikleşmiş Darülaceze Ziyaretlerinden çok farklı olacaktı proje. Bu düşünce engellilere götürdü beni. Onlar hakkında da pek fazla fikir sahibi değilken, aklımdakileri gerçekleştirebileceğim bir merkezin varlığından da haberdar değildim. Liseden beraber mezun olduğum ve tanıdığımdan beri fizyoterapi gören başka bir arkadaşımdan yardım istedim. Onun aracılığı ile Metin Sabancı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Demet GÜLALDI Hoca`m ile tanıştım. Hocaya projemi anlattığımdan inanmadı o kadar öğrenci bulabileceğime. Ciddi bir sorumluluk isteyen ve üniversite öğrencilerinden beklenemeyecek kadar çok katılım gerektiren bir projeydi çünkü. Ancak en sonunda ikna oldu bu projenin gerçekleşeceğine. Hemen kulüp arkadaşlarıma sürprizimi yaptım ve projeyi hayata geçirecek desteği topladım. Başından beri hazırlamaya çalıştığım ancak bir türlü isim veremediğim projenin ismini koymayı da katılmak isteyenlere bıraktım. Bu da hem projeye aktif katılımı en başından arttırdı, hem de öğrencilerin engelliler hakkında daha bir düşünür hale gelmelerini sağlamış oldu. Projenin katılımcılarından gelen isim fikirlerini bir ankette değerlendirdikten sonra “Okumana Engel Var Mı?” resmen hayata geçti.

Her hafta pazartesi ve cuma günleri, sunumlarını hazırladığımız öykülerimizi okumaya gidiyoruz vakfa. Bütün neşeleri ve sıcaklıklarıyla bizleri karşılayan ve bizim onlara olduğumuzdan daha çok onların bize destek olduğu kitap okumalarımız devam ediyor ve her dönüş yolculuğunda ayaklarımız geri döndürmek istiyor bizi. Yanlarından ayrılan herkes tekrar gelmek istediğini ısrarla dile getiriyor bir çok kez.

Çocuklarımıza umut olmaya, onlara gönüllerinden birkaç söz söylemeye giden 100’den fazla gönüllü üniversite öğrencisi…  Sadece YTÜ ile sınırlı kalmayan, İTÜ, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve birkaç vakıf üniversitesine de ulaşan projenin sonunu da “özellikle” Dünya Engelliler Haftasına denk getiriyoruz. Hem güzel bir son olsun yeniden başlamak için, hem de anlamlı olsun diye düşünerek bir eğlence düzenliyoruz. 13 Mayıs 2010 Perşembe günü 19:00 - 21:00 saatleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi Oditorium’da çocuklarımız ile birlikte eğlenmeye hazırlanıyoruz. Onların minicik bir tebessümünü bile paylaşabilmek umuduyla…
Bir cocuk degisir; dunya degisir :) diyen Ay-lin:) ve minik aski Ahmet Selim, Ali Riza Abi`ye cok tesekkur ediyorlar. 

2 Nisan 2010 Cuma

Deli Kızın Türküsü: Küçüğüm... Hayatta küçük bir iz bırakmak dilegiyle! Sevgiyle Kalin! Ay-lin:)











Hayatta küçük iz bırakmak dilegiyle! Sevgiyle Kalin! Ay-lin:)

Söz - Müzik: Sezen Aksu

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün hatalarım
Öğünmem bu yüzden
Bu yüzden kendimi
Özel önemli zannetmem

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün saçmalamam
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden kendime hala güvensizliğim

Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az
Yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman rengarenk
Geçici oyuncak zaferler
Küçüğüm daha çok küçüğüm

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün korkularım
Gururum bu yüzden
Bu yüzden çocuk gibi korunmasızlığım
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden sonsuz endişem
Savunmam bu yüzden
Bu yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem

Elveda YTÜ ve İstanbul, merhaba BANÜ ve Bandırma!

                                                   Yaklaşık 15 yıl  #ARGEdeLiderYTÜ ’de (ve bir yıl dünyanın en saygın üniversitelerinden Co...